Sayfalar

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Dolmabahçe Sarayı


Sıcak mı sıcak bir  öğle vakti, rutubet had safhada... Bilet kuyruğunda tam bir saat bekliyoruz Dolmabahçe Sarayı'nı gezmek için. Cumartesi günü olduğundan on liralık bilet ile hem selamlık hem de haremlik kısmını gezebiliyorsunuz. Her yer Arap asıllı turist dolu...
Gezimize kırk dakikalık 'Selamlık' turu ile başlıyoruz. Girişte 24 metrekare ile sarayın en büyük tablosu karşılıyor bizi. Bu kısımda dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu var ve bunun 36 metre yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı tam dört buçuk ton olan devasa bir İngiliz kristali avize asılı duruyor. Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salonun tavan süslemeleri, İtalyan ve Fransız sanatçılar tarafından yapılmış. Sarayın önemli bir özelliği simetri. Örneğin sağdaki bir şamdandan solda da var.
'Haremlik', padişahın ailesi ve hizmetkarlarıyla yaşadığı bölüm ve 'haram' kelimesinden türemiş. Haliyle burası selamlığa göre daha sade ve mütevazı... Bu kısım da yaklaşık yirmibeş dakikada geziliyor. Atamızın çalışma ve yatak odası, en sevdiği tablo olan dört mevsim de burada yer alıyor. Sarayı gezdikten sonra bahçesindeki kafede bir çay molası verip soluklanıyoruz. Sonrasında da saat müzesi ve camlı köşkü gezerek turumuzu noktalıyoruz. Bir sonraki durak nasipse Topkapı Sarayı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder